-Reklam-

Mutlaka Okunması Gereken 5 Kafka Kitabı

Furkan
Furkan
Okuma Süresi: 4 dk


ABONE OLGoogle News Hayaleturk

Mutlaka okunması gereken 5 Kafka kitabını sizler için sunuyoruz

Franz Kafka Kimdir?

Yahudi asıllı Praglı yazar 3 Temmuz 1883 yılında doğdu. Liseden 1901 yılında mezun oldu ve ardından Prag’taki Karl-Ferdinand Üniversitesine girdi. Kafka, Hukuk tahsilli yazarlardan biriydi. Eserlerinde suç, özgürlük, yabancılaşma gibi dönemin edebiyatında sıklıkla işlenen temalara ve konulara değindi. Despot bir babası vardı ve Kafka’nın babasıyla ilişkisinin etkileri eserlerine yansımaktaydı.
Kafka, 3 Haziran 1924’te 40 yaşında öldüğünde ardında birkaç eser bıraktı. Bu eserlerden en çok bilinenleri Dava, Dönüşüm, Şato ve Milena’ya Mektuplar adlı eserleriydi.
Kafka, yakın arkadaşı Max Brod’a eserlerinin hepsini yakmasını vasiyet etti. Kafka’nın vasiyetini yerine getirmeyen Max Brod, Kafka’nın dünya edebiyatında önemli bir konuma gelmesini sağladı.

1-Dava

 
 

Konusu:Kafka’nın hikâyelerinde epik, Şehrazad’ın dilinde kazandığı anlamı yeniden kazanır: geleceği ertelemek. Dava’da davalının umudu ertelemedir – davanın gitgide hükme dönüşmemesi şartıyla.

-Reklam-
Ad imageAd image

Kafka şiiri öğretiye, mesel’e dönüştürmeye, ona dayanıklılık ve yalınlığını geri kazandırmaya yönelik muazzam çabasında başarısızlığa uğramıştı. Hiçbir yazar, ‘Hiçbir şeyin suretini yapmayacaksın’ emrine onun kadar itaat etmemiştir.”

(Tanıtım Bülteninden)

 

2-Dönüşüm

 

Konusu:İlk kez 1915’te “Die Weissen Blaetter” adlı aylık dergide yayımlanan Dönüşüm, Kafka’nın en uzun ve en tanınmış öyküsüdür ve yayımlanmasının üzerinden nerdeyse bir asır geçmesine rağmen hâlâ tüm dünyada en çok okunan kitaplar arasındadır.

17 Ekim 1912’de Felice Bauer’e gönderdiği mektupta Kafka Amerika romanı üzerinde çalıştığını, ilerleyemediğini görünce sıkıldığını ve yataktan kalkamaz hale geldiğini, bu nedenle bir öykü yazarak ara vermek istediğini yazar. Dönüşüm işte böyle ortaya çıkar.

Kumaş pazarlamacısı olan Gregor Samsa’nın uykusundan kocaman bir böceğe dönüşerek uyanmasıyla başlayan Dönüşüm, giderek gerçeklikle kurmacanın sınırlarını zorlayan müthiş bir anlatıma dönüşür.
(Tanıtım Bülteninden)

 

3-Milena’ya Mektuplar

Konusu:”Her şeye rağmen, mutluluktan ölünebiliyorsa, o zaman kesinlikle bu şekilde öleceğim. Ayrıca, ölüm döşeğindeki birisi, mutluluk sayesinde hayata tutunabiliyorsa o zaman ben de hayatta kalacağım.”

“Aldığın çiçekler için çok üzgünüm, o kadar üzgünüm ki ne tür çiçekler olduğunu bile okuyamadım. Şimdi senin odanda duruyorlar. Eğer gerçekten odandaki gardırobun yerinde olsaydım, gündüz kendimi bir şekilde odanın dışına atar ve en azından çiçekler solana kadar salonda dururdum. Hayır, bu hiç de hoş değil. Ve o kadar uzakta ki her şey ama hâlâ odanın kapısının kolunu görebiliyorum, bana gözlerimin önündeki mürekkep hokkası kadar yakın.”

“Seni seviyorum işte, budala, deniz dibindeki çakıl taşı nasıl sevilip, sarmalanır, ona bağlanılırsa ben de sana öyle bağlıyım.”

“Yanımda yürüyordun, bir düşünsene, yanımdaydın!”
(Tanıtım Bülteninden)

 

4-Aforizmalar

Konusu:Kafka, içinde yaşadığı dönemin, o dönemin olaylarının değil, gelmiş geçmiş tüm zamanların toplumsal mekanizmalarının yarattığı yalnızlığı, anlamsızlığı betimlemiştir. Kuşkusuz, karanlık bir tablodur bu. Bu karanlık tabloyu aydınlatan ise Kafka Güneşi’dir. Bu kitap, Kafka’nın ardında bıraktığı tamamlanmış ender elyazmalarından biridir. Tüm aforizmalar Kafka tarafından tek tek numaralandırılmıştır. Max Brod, altısı, küçük okul defterlerine yazılmış aforizmalardan, kısa öykücüklerden, çeşitli konulardan oluşan bu elyazmaları “yığınını” Taşrada Düğün Hazırlıkları başlığıyla tek bir kitapta toplamıştır. Daha sonraları birçok ülkede, bu kitaptan küçük başka kitaplar üretilmiştir: Babaya Mektup ve Aforizmalar gibi. Bu kitaptaki aforizmaların tam olarak ne zaman yazıldığını bilmiyoruz. Ferit Edgü’nün önsözünden.

5-Şato

Konusu:Kafka Şato’da, tıpkı Dava’da da olduğu gibi şeffaflıktan yoksun, işlemeyen kurumlarla, otorite ve bürokrasiyi hicveder. Esrarengiz bir kont, ona ait bir şato; diktatörce eğilimler gösteren, hiyerarşi içindeki çok sayıda bürokrat… Roman, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun modern ulus devletlere ayrışmasının ertesinde yazıldığından, Kafka geleneksel otoritenin nasıl bir düzene evrileceğini sorguluyor olsa gerektir. Okur, romanın muammalarını çözmek için her türlü karmaşa, ikilem ve belirsizlik arasından yolunu bulmaya çalışacağı “aktif” bir okumaya davetlidir.
(Tanıtım Bülteninden)

Yazı önerilerimize göz atmayı unutmayın!

Yazar Furkan
Takip et
💻 hayaleturk.com'un 👻 joker oyuncusu
Yorum yap