-Reklam-

D&R -Kitapyurdu ve İdefix’te Çok Satan İlk 5 Kitap 16 – 22 Temmuz 2019

Furkan
Furkan
Okuma Süresi: 15 dk


ABONE OLGoogle News Hayaleturk

D&R -Kitapyurdu ve İdefix’te Çok Satan İlk 5 Kitap

Kitapyurdu En Çok Satılan İlk 5 Kitap

1-Bir Ömür Nasıl Yaşanır?  Hayatta Doğru Seçimler İçin Öneriler – Prof. Dr. İlber Ortaylı 

  • Sayfa Sayısı:288
  • Yayınevi :KRONİK KİTAP

“Cesur olun. Kendinizi rahat hissettiğiniz alanın dışında pencereler açın. Farklı dünyalarla ancak böyle tanışırsınız. Ben hep yerimde dursaydım, dünyamı değiştirecek insanları aramasaydım, bugün tanıdığınız ben olmazdım. Bir insanın bittiği an, miskinliğe esir olduğu andır. İnsan, konforundan vazgeçmeyi göze almalıdır. Kendi dünyasını yerinden kendisi oynatmalıdır.”
İlber Ortaylı

-Reklam-
Ad imageAd image

İlber Ortaylı, yediden yetmişe herkesin faydalanacağı, bilge şahsiyetinden ve yaşam tecrübesinden süzülen tavsiyelerden oluşan bir eserle karşımızda. İlber Hoca bu kitapta, bir insanın, çocukluktan itibaren hayatın hemen her alanında ihtiyaç duyacağı çözümleri nasıl bulabileceğini örnekler vererek anlatıyor. “Herkes kendi talihinin mimarıdır” sözünü hatırlatarak, kendi yolunu çizmenin ne anlama geldiğini tüm kritik noktalarıyla yorumluyor.

2-Abartma Tozu – Şermin Yaşar 

  • Sayfa Sayısı:160
  • Yayınevi: Taze Kitap

Bir sabah uyandık ve bizim kasaba toptan delirdi.
Annem sağlıklı yaşam uğruna evi dev bir organik tarım alanına dönüştürdü.
Babaannem sevimli, minnoş pansiyonunu oteller zinciri yaptı.
Babam daha çok para kazanmak için eve uğramaz oldu.
Kuzenim ata binerken resim yapmaya, flüt üflerken piyano çalmaya başladı.
Yengem temizlikle kafayı bozdu. Kocasını pis diye evden kovdu ve çocuklarını her gün suya yatırdıktan sonra mandalla çamaşır ipine astı.
Sevgi Teyze, daha çok sevebilmek için çocuklarını koltuğa bağladı, hepsine aynı kombin kıyafetler giydirdi ve onları sevgi komasına soktu.
Fehmi Abi, bilgisayarın başından tuvalete gitmek için bile kalkmadığından hastanelik oldu.
Okulda daha başarılı olmak için teneffüs yapmamaya, hafta sonları da okula gitmeye başladık.
Etrafımda bir tane normal insan kalmadı.
Ha şimdi diyeceksin ki bir tek sen mi normalsin?
Evet, bir tek ben normalim. Neyse ki mücadeleci bir ruhum var. Bu kasabadaki insanlara bir süper kahraman lazımsa o kesinlikle benim. Koca kasabada yanımda olan tek kişi, Tevfik Kılıkırkyarar. Gerçi o da çok normal değil ama olsun, o da insan.

3-Victor Hugo – Bir İdam Mahkumunun Son Günü

  • Sayfa Sayısı:136
  • Çevirmen:Volkan Yalçıntoklu
  • Yayınevi:Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları

4-Ray Bradbury – Fahrenheit 451

  • Yazar: Ray Bradbury
  • Çevirmen: Dost Körpe
  • Yayınevi : İthaki Yayınları

Hugo En İyi Roman Ödülü
Prometheus Şeref Kürsüsü Ödülü

Ray Bradbury sadece bilimkurgunun değil fantastik edebiyatın ve korkunun da yirminci yüzyıldaki ustalarından biri. Bilimkurgunun iyi edebiyat da olabileceğini kanıtlayan belki de ilk yazar. Yayımlandığı anda klasikleşen, distopya edebiyatının dört temel kitabından biri olan Fahrenheit 451 ise bir yirminci yüzyıl başyapıtı.

Guy Montag bir itfaiyeciydi. Televizyonun hüküm sürdüğü bu dünyada kitaplar ise yok olmak üzereydi zira itfaiyeciler yangın söndürmek yerine ortalığı ateşe veriyordu. Montag’ın işi ise yasadışı olanların en tehlikelisini yakmaktı: Kitapları.

Montag yaptığı işi tek bir gün dahi sorgulamamıştı ve tüm gününü televizyonla kaplı odalarda geçiren eşi Mildred’la beraber yaşıyordu. Ancak yeni komşusu Clarisse’le tanışmasıyla tüm hayatı değişti. Kitapların değerini kavramaya başlayan Montag artık tüm bildiklerini sorgulayacaktı.

5-Pucca Günlük 7 / Peki Ya Şimdi ?

  • Yayınevi :İNDİGO KİTAP
  •  Sayfa Sayısı: 216

Yaşarken Hiç Komik Değildi?

Senden önce ne yaşadıysam, sana tecrübe olacak. Ben yaşadığım hiçbir şeyden utanmadım. Ama seni utandırmaya çalışacaklar… Hepsini göğüsledim, kendi hayatımı savunmayı bildim. Bunu da sana göstereceğim. İnsanların ne söylediğinin öneminin olmadığını anlayacaksın. Asıl önemli olanın, o an mutlu olup olmamanla ilgili olduğunu bileceksin.

İşte, tam da bu yaşam felsefesiyle kalplerimize dokunmuştu PuCCa…

Şimdi ise o bir anne! Ama merak etmeyin; dobra diliyle bildiğini okuyan hallerinden hiçbir şey kaybetmedi. Bir de işin içine hormonlar girince, PuCCa’nın içine düştüğü durumlar hiç olmadığı kadar komik bir hal aldı!

Blogger’ların kraliçesi PuCCa, heyecanla beklediğiniz, bir solukta okuyacağınız yedinci günlüğü Peki Ya Şimdi? ile karşınızda!

 

D&R En Çok Satılan İlk 5 Kitap

1-Bir Ömür Nasıl Yaşanır?  Hayatta Doğru Seçimler İçin Öneriler – Prof. Dr. İlber Ortaylı 

  • Sayfa Sayısı:288
  • Yayınevi :KRONİK KİTAP

“Cesur olun. Kendinizi rahat hissettiğiniz alanın dışında pencereler açın. Farklı dünyalarla ancak böyle tanışırsınız. Ben hep yerimde dursaydım, dünyamı değiştirecek insanları aramasaydım, bugün tanıdığınız ben olmazdım. Bir insanın bittiği an, miskinliğe esir olduğu andır. İnsan, konforundan vazgeçmeyi göze almalıdır. Kendi dünyasını yerinden kendisi oynatmalıdır.”
İlber Ortaylı

İlber Ortaylı, yediden yetmişe herkesin faydalanacağı, bilge şahsiyetinden ve yaşam tecrübesinden süzülen tavsiyelerden oluşan bir eserle karşımızda. İlber Hoca bu kitapta, bir insanın, çocukluktan itibaren hayatın hemen her alanında ihtiyaç duyacağı çözümleri nasıl bulabileceğini örnekler vererek anlatıyor. “Herkes kendi talihinin mimarıdır” sözünü hatırlatarak, kendi yolunu çizmenin ne anlama geldiğini tüm kritik noktalarıyla yorumluyor.

2-Gör Beni-İki Devrin Hikayesi – Akilah Azra Kohen

  • Sayfa Sayısı : 592
  • Yayınevi : Everest Yayınları

Bedenimin içindeki canı gör, sadece etimi değil.
Gözlerimin içindeki hayatı gör, sadece bakışımı değil.
Hissettiklerimi gör, sadece tepkilerimi değil.
eni gör.

Derinliğimde boğulmadan,
Sorularımda kaybolmadan,
Korkularında yok olmadan,
Gör Beni.

Bir fısıltıya koydum kendimi.
Kalbine soruyorum yerimi:
Başarabilir misin beni görmeyi?
Cesaretin yeter mi?
Topla cesaretini ve Gör Beni.

Birileri bizden fırtına bekliyor,
onlara gökkuşağı vermeye hazır mısınız?

(Tanıtım Bülteninden)

3-Abartma Tozu – Şermin Yaşar 

  • Sayfa Sayısı:160
  • Yayınevi: Taze Kitap

Bir sabah uyandık ve bizim kasaba toptan delirdi.
Annem sağlıklı yaşam uğruna evi dev bir organik tarım alanına dönüştürdü.
Babaannem sevimli, minnoş pansiyonunu oteller zinciri yaptı.
Babam daha çok para kazanmak için eve uğramaz oldu.
Kuzenim ata binerken resim yapmaya, flüt üflerken piyano çalmaya başladı.
Yengem temizlikle kafayı bozdu. Kocasını pis diye evden kovdu ve çocuklarını her gün suya yatırdıktan sonra mandalla çamaşır ipine astı.
Sevgi Teyze, daha çok sevebilmek için çocuklarını koltuğa bağladı, hepsine aynı kombin kıyafetler giydirdi ve onları sevgi komasına soktu.
Fehmi Abi, bilgisayarın başından tuvalete gitmek için bile kalkmadığından hastanelik oldu.
Okulda daha başarılı olmak için teneffüs yapmamaya, hafta sonları da okula gitmeye başladık.
Etrafımda bir tane normal insan kalmadı.
Ha şimdi diyeceksin ki bir tek sen mi normalsin?
Evet, bir tek ben normalim. Neyse ki mücadeleci bir ruhum var. Bu kasabadaki insanlara bir süper kahraman lazımsa o kesinlikle benim. Koca kasabada yanımda olan tek kişi, Tevfik Kılıkırkyarar. Gerçi o da çok normal değil ama olsun, o da insan.

4-Camdaki Kız – Gülseren Budayıcıoğlu

 

  • Yayınevi :Doğan Kitap
  • Sayfa Sayısı :352

“Küçükken çekilen acıların ateşi kolay sönmüyor, kolay unutulmuyor ve izlerini hayatımız boyunca üstümüzde taşıyoruz.”

Aşk yakıyor
Ayrılık kavuruyor
Aldatılmaksa hep çok acıtıyor…

Bize çocukluk acılarını tekrar yaşatacak kişileri gözünden tanır, başkasına değil, ona âşık oluruz. Hayat onu kendi ellerimizle buldurur bize.

Kaderimiz aslında doğduğumuz evlerde yazılır. Yine o evlerde yaralanır, o yaralarla büyür, sonunda o yaraların bizi götürdüğü yere gideriz. Ancak mutluluk her zaman o yolda değildir…

“Bu kitapta her zamanki gibi gerçek bir yaşam hikâyesi anlatacağım sizlere. Hep lüks içinde yaşamış ama kaderi daha baştan kötü yazılmış Camdaki Kız ile bir varoş çocuğunun aşk hikâyesi bu.”

– Dr. Gülseren Budayıcıoğlu-

(Tanıtım Bülteninden)

5-Kalp –  İskender Pala
  • Yazar: İskender Pala
  • Yayınevi :Turkuvaz Kitap
  • Sayfa Sayısı : 328

Yazı yoktu ama o vardı.

Tekerlek icat edilmemişti ama o yerli yerindeydi.

Dünya yaratılmamıştı ama o kasılıp gevşiyordu.

İnsan henüz cennetteyken onunlaydı ve içindeki her şey de sevgi, aşk, vefa, iyilik, şükür, hamd, dostluk gibi erdemler üzerineydi…

Âdem ata onun sesini dinleyip arzusunu giderme gayretine düşmeseydi belki de yolu yeryüzünde tövbelere, pişmanlıklara ve umutlara hiç evrilmeyecek; çevresi daralmalar ve genişlemeler,  arınmalar ve kirlenmeler, yangınlar ve donmalarla hiç kuşatılmayacaktı.

Şimdi?

Aşk ve nefret, iyilik ve kötülük, saadet ve keder, iman ve inkâr… İnsana insan olduğunu  artık bunlarla hissettiriyor. Bazen aydınlık, bazen karanlık; gören göz veya işiten kulak bazen… Göğüs kafesinde ahenkle her büzülüp genişlemesi bizi içten içe süratle değiştiriyor ve hâlden hâle döndürüyor.

Bud-dub… bud-dub… bud-dub…

Sesindeki  ters-yüz oluş bile adıyla örtüşük: “Bir şeyi bir yönden öteki yöne çevirmek; renkten renge giriş, kararsızlık, durmadan dönüşüm ve değişim = KALP.”

Kalbe dair ne varsa…
İskender Pala’nın her zamanki yetkin kaleminden…

(Tanıtım Bülteninden)

 

İdefix En Çok Satılan 5 Kitap

1-Bir Ömür Nasıl Yaşanır?  Hayatta Doğru Seçimler İçin Öneriler – Prof. Dr. İlber Ortaylı 

  • Sayfa Sayısı:288
  • Yayınevi :KRONİK KİTAP

“Cesur olun. Kendinizi rahat hissettiğiniz alanın dışında pencereler açın. Farklı dünyalarla ancak böyle tanışırsınız. Ben hep yerimde dursaydım, dünyamı değiştirecek insanları aramasaydım, bugün tanıdığınız ben olmazdım. Bir insanın bittiği an, miskinliğe esir olduğu andır. İnsan, konforundan vazgeçmeyi göze almalıdır. Kendi dünyasını yerinden kendisi oynatmalıdır.”
İlber Ortaylı

İlber Ortaylı, yediden yetmişe herkesin faydalanacağı, bilge şahsiyetinden ve yaşam tecrübesinden süzülen tavsiyelerden oluşan bir eserle karşımızda. İlber Hoca bu kitapta, bir insanın, çocukluktan itibaren hayatın hemen her alanında ihtiyaç duyacağı çözümleri nasıl bulabileceğini örnekler vererek anlatıyor. “Herkes kendi talihinin mimarıdır” sözünü hatırlatarak, kendi yolunu çizmenin ne anlama geldiğini tüm kritik noktalarıyla yorumluyor.

2-Gör Beni-İki Devrin Hikayesi – Akilah Azra Kohen

  • Sayfa Sayısı : 592
  • Yayınevi : Everest Yayınları

Bedenimin içindeki canı gör, sadece etimi değil.
Gözlerimin içindeki hayatı gör, sadece bakışımı değil.
Hissettiklerimi gör, sadece tepkilerimi değil.
eni gör.

Derinliğimde boğulmadan,
Sorularımda kaybolmadan,
Korkularında yok olmadan,
Gör Beni.

Bir fısıltıya koydum kendimi.
Kalbine soruyorum yerimi:
Başarabilir misin beni görmeyi?
Cesaretin yeter mi?
Topla cesaretini ve Gör Beni.

Birileri bizden fırtına bekliyor,
onlara gökkuşağı vermeye hazır mısınız?

(Tanıtım Bülteninden)

3-Ray Bradbury – Fahrenheit 451

  • Yazar: Ray Bradbury
  • Çevirmen: Dost Körpe
  • Yayınevi : İthaki Yayınları

Hugo En İyi Roman Ödülü
Prometheus Şeref Kürsüsü Ödülü

Ray Bradbury sadece bilimkurgunun değil fantastik edebiyatın ve korkunun da yirminci yüzyıldaki ustalarından biri. Bilimkurgunun iyi edebiyat da olabileceğini kanıtlayan belki de ilk yazar. Yayımlandığı anda klasikleşen, distopya edebiyatının dört temel kitabından biri olan Fahrenheit 451 ise bir yirminci yüzyıl başyapıtı.

Guy Montag bir itfaiyeciydi. Televizyonun hüküm sürdüğü bu dünyada kitaplar ise yok olmak üzereydi zira itfaiyeciler yangın söndürmek yerine ortalığı ateşe veriyordu. Montag’ın işi ise yasadışı olanların en tehlikelisini yakmaktı: Kitapları.

Montag yaptığı işi tek bir gün dahi sorgulamamıştı ve tüm gününü televizyonla kaplı odalarda geçiren eşi Mildred’la beraber yaşıyordu. Ancak yeni komşusu Clarisse’le tanışmasıyla tüm hayatı değişti. Kitapların değerini kavramaya başlayan Montag artık tüm bildiklerini sorgulayacaktı.

4-Abartma Tozu – Şermin Yaşar 

  • Sayfa Sayısı:160
  • Yayınevi: Taze Kitap

Bir sabah uyandık ve bizim kasaba toptan delirdi.
Annem sağlıklı yaşam uğruna evi dev bir organik tarım alanına dönüştürdü.
Babaannem sevimli, minnoş pansiyonunu oteller zinciri yaptı.
Babam daha çok para kazanmak için eve uğramaz oldu.
Kuzenim ata binerken resim yapmaya, flüt üflerken piyano çalmaya başladı.
Yengem temizlikle kafayı bozdu. Kocasını pis diye evden kovdu ve çocuklarını her gün suya yatırdıktan sonra mandalla çamaşır ipine astı.
Sevgi Teyze, daha çok sevebilmek için çocuklarını koltuğa bağladı, hepsine aynı kombin kıyafetler giydirdi ve onları sevgi komasına soktu.
Fehmi Abi, bilgisayarın başından tuvalete gitmek için bile kalkmadığından hastanelik oldu.
Okulda daha başarılı olmak için teneffüs yapmamaya, hafta sonları da okula gitmeye başladık.
Etrafımda bir tane normal insan kalmadı.
Ha şimdi diyeceksin ki bir tek sen mi normalsin?
Evet, bir tek ben normalim. Neyse ki mücadeleci bir ruhum var. Bu kasabadaki insanlara bir süper kahraman lazımsa o kesinlikle benim. Koca kasabada yanımda olan tek kişi, Tevfik Kılıkırkyarar. Gerçi o da çok normal değil ama olsun, o da insan.

5- Pia Mater – Serkan Karaismailoğlu

  • Yazar: Serkan Karaismailoğlu
  • Yayınevi : Elma Yayınevi
  • Sayfa Sayısı: 424

PİA MATER, bir roman ancak bildiğimiz romanlardan çok farklı. Yazarın tanımlaması ile o bir Nöro-Roman. Bir sinirbilimci olan Serkan Karaismailoğlu daha önce yayımlanmış olan Kadın Beyni Erkek Beyni ve Beyinde Ararken Bağırsakta Buldum adlı kitaplarından sonra ilk defa bir roman denemesiyle okuyucunun karşısına çıkıyor. Ancak bu kitabında da gene bilim var. Bildiğimiz roman kurgusunun içine ustalıkla yerleştirilen bu bilimsel veriler, roman kahramanlarının eşliğinde bir hikâyeye dönüşüyor.
Macera, bilim ve heyecanlı bir kitap okumak istiyorsanız PİA MATER tam size göre. Elma Yayınevi bir ilki daha buluşturuyor okuruyla; Serkan Karaismailoğlu ve Nöro-Roman…
Nöro-Roman: Sinirbilimsel gerçeklerin, belli bir kurgu ve hayali karakterler eşliğinde okuyucuya sunulduğu bir roman türüdür.

Adam bir türlü anlamıyordu. Beyin üzerine onlarca kitap ve araştırma okumuştu. Bu konuda kendisini önemli bir şekilde geliştirmişti ama gene de anlayamıyordu. Nasıl olur da bir başka insanı bu kadar net içinde hissedebilirdi ki. Onu gördüğü her an, sahip olduğunu sandığı bütün organlarının aslında ne kadar bağımsız ve başına buyruk olduklarını bir kez daha algılıyordu. Yıllardır beraber yaşadığı kalbi artık başkası için atıyordu, beyni desen çoktan olay yerini terk etmişti. Kendi hücreleri bile dinlemiyordu adamı. Bir insanın hücresi neden bir başkası için kendi vücuduna ihanet ederdi ki… Ama adam bir şeyden çok emindi. Tüm hücrelerinin kendisini terk edeceğini de bilse, onu gördüğü tek bir anı bile dünyada hiçbir şeye değişmezdi.

(Tanıtım Bülteninden)

Yazar Furkan
Takip et
💻 hayaleturk.com'un 👻 joker oyuncusu
Yorum yap