Kişilik, yetenek ve özellikleriyle toplumsal yaşamda etkili olan insanı, kendine özgü ve benzersiz bir varlık olarak dile getiren kavram. Psikolojide ağırlıklı bir yer taşır ve değişik anlayışlara göre farklı biçimlerde tanımlanır.En genel anlatımla kişilik, bilinçli bir insanın kendini (ben) benzersiz ve süregen bir özne olarak kavrama işlevini dile getirir.
Mizaç, içe veya dışa dönüklük gibi bireyin kişiliğini ifade eden sıklıkla öğrenilmişten ziyade doğuştan geldiği kabul edilen davranışlardır. Mizaç için pek çok sınıflandırıcı şemalar geliştirilmiş olsa da akademik olarak genel bir fikir birliği yoktur. Kişiliğin bütününü değil, ancak önemli bir yüzünü oluşturan mizaç üzerinde beden kimyasının etkii olduğunu söyleyen Hipokrata göre 4 mizaç türü vardır;
1) Hafif Kanlı Mizaç: Bedeninde hakim olan kanın akışı duygularının ve davranışlarının üzerinde hakimdir. Böyle insanlar eğlenceden müzikten hoşlanırlar. Hareketliler, neşeli ve canlılardır.Bunların bedenlerinde kan egemen sıvıdır.Kan hakimiyeti ile sürekli hareket halindelerdir. Gezmeyi severler, yeni ilişkiler kurmayı severler,
2) Ağır Kanlı Mizaç: Dinlenmekta, uyumaktan hoşlanırlar. Güç duygulanır, yavaş hareket ederler. Bu mizaca sahip kişilerin bedenlerinde balgam sıvısı ağır basar.Soğuk kanlı diye tabir ettiğimiz kişilik yapıları vardır. Olaylar karşısında düşünerek hareket ederler.
-Reklam-
3) Sevdalı Mizaç: Görüşleri derin, duygusal, romantiklerdir. Bunların bedenlerinde kara safra oranı yüksektir.Bu kişiler zaman zaman melankolik olarakta adlandırılırlar.
4) Asabi Mizaç: Ateşli, heyecanlı, sertlerdir. Çabuk kızalar, çabuk barışlar, hareketlidirler. Bunların kanında sarı safran sıvısı hakimdir.
Hipokrat bedende bulunan bu 4 sıvının oranlarına göre kişinin mizacının belirlendiğini savunur…
Kaynak: psikolojiportali.com
