-Reklam-

Mide kanseri için 12 önemli risk faktörü!

Hayati
Hayati
Okuma Süresi: 7 dk


ABONE OLGoogle News Hayaleturk

Getting your Trinity Audio player ready...

Mide kanseri meme, akciğer ve kalın bağırsak kanserlerinden sonra en sık rastlanan 4. kanser türü. Dünyada her yıl yaklaşık bir milyon, ülkemizde de 20 bin kişiye mide kanseri tanısı konuyor. Erken dönemde çoğunlukla herhangi bir şikayete neden olmadan sinsice ilerlediği için tehlikeli kanserler arasında yer alıyor. İlk dikkat çeken belirtileri de genellikle karın ağrısı, yemekten sonra gelişen hazımsızlık ve şişkinlik oluyor. Ancak yakınmaların ‘mide ülseri’ veya ‘gastrit’ hastalıklarından kaynaklandığı düşünülerek sorun ihmal edilebiliyor, bu durum da tedavide gecikmeye yol açabiliyor.

Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Erman Aytaç, mide kanserinde erken tanının yaşamsal önem taşıdığı uyarısında bulunarak, “Erken tanı sayesinde hastalar uzun yıllar sorunsuz bir şekilde yaşamlarına devam edebiliyorlar. Bu nedenle mide kanserinin genellikle ilk belirtileri olan karın ağrısı, yemekten sonra şişkinlik ve hazımsızlık gibi yakınmalarda zaman kaybetmeden hekime başvurulmalıdır” diyor. Daha da önemlisi ‘değiştirilebilir’ risk faktörlerine dikkat ederek mide kanserinden kısmen korunmak da mümkün olabiliyor. Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Erman Aytaç, mide kanseri riskini artıran 12 etkeni anlattı; önemli bilgiler verdi! 

İlerleyen yaş

Mide kanserinin görülme sıklığı ilerleyen yaşla birlikte artıyor. Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Erman Aytaç, mide kanserinde 50 yaşından sonra riskin yükseldiğini söylüyor.

Erkek olmak 

Mide kanseri erkeklerde kadınlardan 2 kat daha sık ortaya çıkıyor. Kadınlarda daha yüksek miktarda salgılanan östrojen hormonunun mide kanseri riskini arttıran Helikobacter Pylori enfeksiyonuna karşı koruyucu etkisi olduğu düşünülüyor.  

-Reklam-
Ad imageAd image

Genetik faktör

Anne, baba ve kardeşler gibi birinci derece aile bireylerinde mide kanseri öyküsü varsa, bu hastalığın gelişme riski normal popülasyona göre daha fazla oluyor. Dolayısıyla riski değerlendirmek için mutlaka bu alanda uzman bir hekime başvurulması öneriliyor. 

Helikobacter Pylori 

Helikobacter Pylori (HP), midede sıklıkla rastlanan bir bakteri cinsidir. Gastrit oluşumundan sorumlu bir bakteri olarak görülen Helikobacter Pylori’ye mide kanserli hastalarda daha fazla rastlandığı biliniyor. “Ancak bu tablodan midesinde Helikobacter Pylori saptanan her kişide mide kanseri oluşacağı sonucu çıkartılmamalıdır” bilgisini veren Doç. Dr. Erman Aytaç, “Çünkü Helikobacter Pylori’nin sık görüldüğü bazı toplumlarda mide kanseri oranı düşüktür. Dolayısıyla bu bakterinin yanı sıra diğer risk faktörleri de son derece önemlidir” diyor. 

Fazla tuz tüketmek 

Fazla tuz tüketimi mide kanseri riskini artıran önemli faktörler arasında yer alıyor. Dünya Sağlık Örgütü, günlük tuz tüketiminin 5 gramı geçmemesini tavsiye ediyor. 

Tuzlanmış, tütsülenmiş besinler

Dünya Sağlık Örgütü, gelişmiş ülkelerdeki kanserlerin yüzde 30’unun beslenmeyle ilişkili olduğunu bildiriyor. Örneğin Japonya gibi tuzlanmış ve tütsülenmiş besinlerin yoğun olarak tüketildiği coğrafyalarda mide kanserine daha sık rastlanıyor. Ülkemizde de yaygın olarak tüketilen mangalda pişirilmiş etin de risk faktörü olabileceği düşünülüyor. Bu durum etin tuzlanması ve pişerken yanmasıyla ilişkili olabiliyor. Benzer şekilde fazla miktarda işlenmiş et veya yağda kızartılmış, soslu ve baharatlı besinler ya da aflatoksin ile bulaşmış olan besinler de (bayat ekmekteki küfler gibi) riski artırıyor. Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Erman Aytaç, “Nasıl ki tuzlanmış, tütsülenmiş besinlerin fazla tüketilmeleri mide kanserine yakalanma olasılığını artırıyorsa, tersine çiğ sebze ve meyvelerin bolca yenilmesi, C vitamini ve antioksidan maddeler de bu kanserden korunmada olumlu etki yapabiliyor” diyor.

Sigara kullanımı

Sigara kullanımı birçok kanserde olduğu gibi mide kanseri için de risk faktörü oluyor. Öyle ki sigara kullanım yoğunluğu ve süresi arttıkça risk 4 kat yükseliyor.   

Obezite

Çağımızın önemli bir sorunu olan obezite hastalarında da mide kanseri riski yükseliyor. Obeziteyle artan vücut içindeki toksik maddeler, kanser gelişimini hücre seviyesinde arttıran oksijenlenme bozukluğu ve savunma sisteminin zayıflaması gibi etkenler mide kanserinin gelişimini kolaylaştırabiliyor. 

Bazı meslekler 

Bazı iş kollarında çalışanlar (odun dumanına ya da asbest dumanına maruz kalanlar, metal, plastik ve maden işçileri gibi) mide kanseri açısından daha fazla risk altında oluyorlar. 

Kan grubunun A olması 

Mide kanseri kan grubu A olan kişilerde daha sık görülüyor. Kesin nedeni bilinmemekle beraber, bu durum A kan grubu olan kişilerin Helikobacter Pylori enfeksiyonuna karşı daha yatkın olmalarıyla açıklanıyor.

Bazı hastalıklar 

  • Kalın bağırsağı tutan bazı hastalıklarda (ailesel adenomatöz polipozis ve ailesel nonpolipozis kolorektal kanser) mide kanseri görülme olasılığı yükseliyor.  
  • B12 vitamininin emilememesi nedeniyle oluşan kansızlık türü olan pernisiyöz anemi de mide kanseri riskini artırıyor. 
  • Atrofik gastriti (midenin iç yüzünü döşeyen mukoza tabakasının epitel hücrelerinin ve salgı bezlerinin kaybıyla sonuçlanan kronik ihtihaplanma) olan hastalarda mide kanseri daha sık görülüyor. 
  • Yapılan çalışmalarda, toplumda öpücük hastalığı olarak bilinen enfeksiyöz mononükleoz hastalığına neden olan ebstein–barr virüsünün mide kanseri gelişimine etkisi olduğu gösterilmiş.  

Mide ameliyatı olmak

Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Erman Aytaç, geçmişte mide ameliyatı olanlarda, özellikle de midesinin bir kısmı çıkartılan hastalarda bu kanserin gelişme riskinin yıllar içinde arttığına işaret ederek, “Bu nedenle yakınmasız olsalar dahi mide ameliyatı geçiren hastalara belli aralıklarla kontrol amaçlı gastroskopi yapılıyor” diyor. 

Uzun yıllar sorunsuz yaşanabiliyor 

Mide kanserinde çok erken evre tümörler ameliyat gerekmeden endoskopik olarak tedavi edilebiliyor. Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Erman Aytaç, endoskopik tedavi yöntemleri dışında, hastalığın 1-3 evrelerinde ana tedavi yönteminin cerrahi işlem olduğunu belirterek, “Cerrahi tedavinin ana prensibi, tümörün yayılma olasılığı olan tüm lenf bezleriyle birlikte çıkartılmasıdır. Hastalığın 2. ve 3. evresinde genellikle önce kemoterapi uygulanıyor, ameliyat daha sonra yapılıyor. Patoloji raporuna göre ameliyat sonrasında kemoterapi ve radyoterapi gibi ek tedaviler uygulanabiliyor. Tümör karaciğer ve akciğer gibi uzak organlara da sıçramışsa, yani hastalık 4. evredeyse ana tedavi yöntemi kemoterapi oluyor” diyor. 

Doç. Dr. Erman Aytaç tedavi sonuçlarını birçok faktörün etkilediğini belirterek, “Bu etkenlerin en önemlileri hastalığın evresi ve yapılan tedavilerin kalitesidir. Deneyimli merkezlerde kapalı yöntemlerin hastaya sağladığı avantajlar göz önünde tutularak ameliyat laparoskopik veya robotik olarak yapılabiliyor” diyor. 

  • 7 Soruda Uyku Apnesi Testi!
    Getting your Trinity Audio player ready… Uykuda onlarca hatta yüzlerce kez nefesin durması veya azalması ile hayatı tehdit eden bir hastalık olan uyku apnesi, tüm yaş gruplarında görülmekle birlikte erkeklerde 40 yaş sonrası, kadınlarda ise menopoz sonrası sık görülüyor.
  • ‘Su’ Tüketimi Hakkında En Çok Merak Edilen 8 Soru!
    Getting your Trinity Audio player ready… Vücut ağırlığımızın yaklaşık yüzde 60’ını oluşturan su, insan hayatı için oksijenden sonra en önemli gereksinim olarak gösteriliyor. Suyun faydaları saymakla bitmiyor; toksinleri temizliyor, vücut sıcaklığının belirli sınırlar içinde kalmasını sağlıyor, böbrekler başta olmak üzere pek çok organın ve metabolizmanın düzenli çalışmasında önemli görevler üstleniyor ve yediğimiz besinleri sindirmemize yardımcı… Devamını oku: ‘Su’ Tüketimi Hakkında En Çok Merak Edilen 8 Soru!
  • Gün içerisinde enerjinizi artırmanıza yardımcı olacak 7 öneri
    Getting your Trinity Audio player ready… Kişinin sahip olduğu enerji miktarı günlük rutinlerinin kalitesi ve verimliliği açısından büyük önem taşıyor.
  • Kalp sağlığı hakkında doğru sanılan 7 hatalı bilgi!
    Getting your Trinity Audio player ready… Kardiyovasküler hastalıklar dünya çapında önde gelen ölüm nedeni olmaya devam ediyor ve günümüzde tüm küresel ölümlerin yaklaşık 1/3’ünü oluşturuyor. Ülkemizde ise bu oranın daha yüksek olduğu biliniyor. Yine kardiyovasküler hastalıklar nedeniyle yılda yaklaşık 20 milyon insan 70 yaşın altında hayatını kaybediyor.
  • Hangi maden suyu tercih edilmeli? Soda ve maden suyu arasındaki fark nedir?
    Getting your Trinity Audio player ready… İsviçre’nin Beypazarı maden suyunu yasaklaması sonrası, ‘Maden suyu içmek zararlı mı, hangi maden suyunda ne kadar bor var’ gibi sorular merak edilmeye başlandı. Peki, en iyi ve sağlıklı maden suyu hangisi? Kimler hangi sodaları tüketmeli? Sputnik’in derlemesinde.
  • Daha Enerjik Bir Gün İçin Neler Yemeli? Yorgunluğu Yenebilecek Besin Önerileri
    Getting your Trinity Audio player ready… Gün içinde yaşanan yorgunluk ve bitkinlik, yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir. Ancak bu belirtilerin önüne geçmek için bazı besinleri diyetinize eklemek faydalı olabilir. Uzmanlar, yüksek oranda vitamin ve mineral içeren besinlerle yapılan tariflerin güçlü antioksidan özelliğiyle enerji seviyesini yükselttiğini tespit etti.

Yazar Hayati
Takip et
Bilgisayarla tanıştığımdan beri hayaleturk.com adlı web sitem ile uğraşıyorum. İlerde animasyon film projelerimi gerçekleştirmek adına çalışmalarımı hızla sürdürüyorum. hayati@hayaleturk.com