|
Getting your Trinity Audio player ready...
|
Hepimiz yakın çevremizde “fazla hassas” olduğunu düşündüğümüz kişilerle karşılaşmışızdır. Ancak çoğumuz aslında “fazla hassas” tanımının neleri kapsadığını tam olarak bilmiyoruz. Hassasiyet kişinin içe dönüklük seviyesiyle bağlantılı olsa da aslında tam olarak aynı anlama gelmez.
Fazla hassas kişilerin duyarlılıkları kahvenin içindeki kafein miktarından acı uyaranlarına kadar birçok farklı durumda kendisini gösterebilir. Fazla hassas kişilerin en sık yaptığı 9 ortak davranış kalıbına gelin birlikte bakalım;
1- İş yükleri arttığında kendilerini çabucak bunalmış hissederler.
Fazla hassas kişiler kendilerine birden fazla görev verildiğinde odaklanmakta zorlanırlar ve kendilerini kolayca bunalmış hissederler. Kaygı ve stres seviyeleri gözle görünür biçimde artar ve üretkenlikleri olumsuz olarak etkilenir.
2- Kalabalık yerleri sinir bozucu bulurlar.
Fazla hassas kişiler için açık ofislerde çalışmak zordur çünkü değişen gürültü, ışık, kokugibi uyaranlara sürekli maruz kalmak fiziksel ve psikolojik olarak aşırı yüklendiklerini hissetmelerine yol açar.
-Reklam-
3- Acıkınca çabuk sinirlenirler
Fazla hassas kişiler acıktıklarında sinir katsayıları da çabucak artmaya başlar. Etrafınızda yemek saati yaklaştıkça öfke kat sayısı artan birileri varsa muhtemelen fazla hassas yapılarının sonucu olabilir.
4- Gözler üstlerindeyken odaklanmakta zorlanırlar
Fazla hassas kişiler en iyi performanslarını yalnız olduklarında sergilerler. Yabancıların önünde konuşmak ya da kalabalık bir gruba sunum yapmak gibi baskı altında olduklarını hissettikleri durumlarda genellikle kötü bir performans sergilerler.
5- Sanat eserlerinden gerçekten etkilenirler.
Bir resim sergisini ziyaret etmek ya da bir klasik müzik konserine gitmek olabilir; hassasiyet seviyesi yüksek kişiler için sanat gerçekten önemlidir. Yaratıcı eserlerin duygularını harekete geçirdiğine inanırlar.
6- Çevrelerindeki kişilerin rahatsız olduğunu çok daha kolay anlarlar.
Hassasiyet seviyesi yüksek kişiler başkalarının ihtiyaçları konusunda da son derece empatiktirler. Karşılarındaki kişinin müziğin sesinden rahatsız olup olmadığını ya da kendilerini kötü hissedip hissetmediklerini rahatlıkla anlayabilirler.
7- Gün sonunda inzivaya çekilmeye ihtiyaç duyarlar.
Uzun ve yorucu bir günün ardından fazla hassas bir kişinin en çok ihtiyaç duyacağı şey kafasını dinleyebileceği ve enerjisini yeniden kazanabileceği sessiz bir ortamdır. Gürültü ve ışıktan uzak bir mekanda geçirecekleri birkaç saat kendilerini yeniden bulmalarına rahatlıkla yardımcı olabilir.
8- Yüksek sese maruz kaldıklarında çabucak rahatsız olurlar
Yüksek sesli rock konserleri ya da bol gürültülü mekanlar hassas kişiler için kesinlikle çekici değildir, kendilerini psikolojik olarak baskı altında hissetmelerine neden olduğu için genellikle bu tür mekanlardan uzak dururlar.
9- Şiddet ya da korku içeren filmlerden hoşlanmazlar.
Hassas kişilerle vurdulu kırdılı bir aksiyon filmi ya da tüylerinizi diken diken edecek bir korku filmi izlemek genellikle mümkün değildir. Kendilerini psikolojik olarak fazla zorladığını düşündükleri için genellikle bu tür aktivitelerden uzak dururlar.
10- Depresyon, anksiyete (kaygı) bozukluğu gibi psikolojik rahatsızlıklara daha yatkındırlar.
Çevrelerindeki olaylardan kolaylıkla etkilenen fazla hassas kişiler depresyon, kaygı bozukluklarıgibi psikolojik sorunlara daha yatkındırlar. Ancak bu durum hassas bir kişilik yapısının kötü olduğu anlamına kesinlikle gelmiyor.
Yalnızca kendimizi tanımak, kişilik özelliklerimizi bilmek bile kendimiz ile ilgili alacağımız kararların çok daha doğru ve bizleri mutlu edecek kararlar olmasını sağlayabilir.
Kaynak:psikologofisi.com
