Konuk yazarımız, Gülşah Akın – Teknoloji ve Dijital Dönüşüm Danışmanı, Yazılımcı Menajeri
İlk adım çok önemlidir.
O rahat alanımızdan çıkış, orada bulunduğumuz zamanki şımarıklığımız, dertlerimiz bile gözle görülmez bazen.
Sanki bir Pazar uyuşukluğu yaşadıklarımız. Koşturmaca, kan ter içerisinde, nefessiz çabalarımız. Yetişememelerimiz, sözlerimiz, trafiklerimiz, uykusuz gecelerimiz. Ben gece dört saat uyusam bana yetiyor diyerek attığımız havalar, işkoliğiz ya…
-Reklam-
Bugün var olan yarın yoksa eğer, en sevdiklerimiz kül olmuşsa ya da en değer verdiğimiz, hayatımızdan ödün verdiğimiz işler, projeler kül olmuşsa?
Durduk mu?
İnatla yenilmem, yenilemem, duramam, düşünemem, düşemem diyenler ilk başlarda acısını çok çekti ki hala da çekiyor bence. Sakin olup, korunmaya girenler yani kendilerine bir süre sonra uzaktan bakmayı başarmış kişiler, düşünenler, bence kazanan ya da kazanacak taraftalar.
Nefes aldıkça hayat devam edecek.
Dijital damarlar sarmıştı zaten bedenlerimizi, fark et bunu. Görünmeyen ışıklar, kanallar ile birbirimize bağlıydık. Şimdi neler oluyor farkında mısın? Madem ki durup düşünen taraf olduğunu düşünüyorsun, evimizin duvarlarını saymayı bırakalım ve önce telefonumuzla neler yapabildiğimize bakalım. Ya da yapabileceklerimize. Üretimden, tüketime kadar her şey ama her şey yapabiliyoruz. Başlatıp, sona erdirebiliyoruz.
Ben şahsen önce salgını duyduğumda bir bunalıma girdim, çünkü korumasızdım. Hiç düşünmemiştim, herkes gibi. Sonra her geçen gün ki bu bir ayımı aldı, uzaktan baktım kendime, olanlara, olaylara, duranlar ve hareket edenlere.
Aslında yazılımlar ve yazılımcılar ile birbirimize bağlıyız dedim. Konu ciddileştikçe benim iki, üç senesi daha var dediğim her fikri projelendirmeye başladım. Amacımız bir çok değişik ekosisteme yardımcı olacak ve olabilecek yazılımcıları göstermek, zor olan bu durumdan nasıl çıkabilecekleri konusunda yol göstermekti. Yavaş yavaş çığ gibi büyüyen, paylaşılan ve takdir gören paylaşımlara hadi, şimdi diyerek provoke etmeye başlamıştık. Devam ediyoruz ve edeceğiz.
Dijital dönüşümden korkan firmalar ya da markalar, hangi sektörde olurlarsa olsunlar kendilerini bu salgın döneminde bilhassa çıplak hissettiler, çünkü çoğunun hazırlığı hiç yoktu. Aslında salgın şunu gösterdi, ilk adımı at artık, yoksa geç kaldın.
Üretimden satışa, a’dan z’ye her adımda dijitalleşme ya da dönüşüm ne kadar önemli tartışılır fakat öyle elzem noktalar var ki bu dönemde eminim birçok kişi keşke demiştir ve daha fazla geç kalmamak için atağa geçmiştir.
E-ticaret sitelerine yüklenip SEO ya da dijital pazarlamayı kaçıranlar, CRM sistemlerini kullanmayı bilmeyenler, IOT nedir bilmeyenler, büyük veri bilgileri olup işlerine yön vermeyi bilmeyen bir çok şirket ortalarda gezinmekte. Hala vaktiniz var ama hızlı olmanız gerek. Öğrenmelisiniz ya da bu işlerde iyi olan birilerine ya da bize danışın hem vakit hem de nakitte tasarruf edin.
Bu Covid19 sırasında hiç tatmadığım dijital duyguları tadıyorum çünkü daha önce hep yurt dışındaki yabancı kişiler ya da arkadaşlarımla sanal ortamda bilgi paylaşımları, tanışmalar, sohbetler gerçekleştirmiştim. Fakat bu ortamların belirli bir sesi yoktu ve ihtiyaçları da çok elzem değildi. 2020’den beklemediğim dijitalleşimi yaşadım. Çünkü Sanal Platformların zamanı var diye düşünüyordum.
Covid19 etkisi ve gerginiliğinden sıyrılarak herkese merhaba demek, iletişim kurmak, sadece iş arkadaşımızla değil, dünyanın herhangi bir yerinde ve bu platformda olan birileriyle sosyalleşip, arkadaş olmak ve dahası iş konuşmak pahabiçilmez bir servet. Çok yakında sizler de bu ortamlarda yer alacaksınız. Sanal gözlüklerle de dahil olabileceğiniz ortamlar olacak. Fakat salgından dolayı sanal gerçeklik gözlüklerine ulaşım zor. Şu anda geçiş evresinde olduğumuzdan bir link üzerinden uygulamayı bilgisayarınıza indirip giriş yapabileceğiniz ortamlar olacak. Dünyadaki hemen hemen tüm çoklu sanal ortamlarda bulunmuş biri olarak şunu diyebilirim ki Bruce Willis’in Siluetler filmi çok yakında.
Kongreler, sergiler, konserler, fuarlar, dersler,.. tabi ki dijitalleşecek, tabi ki eskisi gibi de kalacak ama artık birbirlerinden ayrılmayacaklar. Hibritleşecekler! Her bitiş yeni bir başlangıçtır, yeni bir adaptasyondur.
Bundan iki ay evvel bilgisayarımın başında harika bir Sanal Platform alanını dolaşırken şöyle dedim, herkes WASD’yi bilecek! =) Yazılımcı firmayı buldum ve AgeProvocateur olarak ortağım Duygu Birecikli ile bu güçlü yazılımı ülkemize getirdik. Avrupa ve Orta doğu satış, pazarlama haklarını da üstlendik. Şu anda eşsiz olan bu platformu deneyimlemek isteyenler www.ageprovocateur.com adresi, randevular bölümden, kendine en uygun takvimi seçerek tarafımıza ulaşabilirler.
Kısaca şöyle tanımlayabilirim, eskiler için Sims’i yeniler için GTA benzeri bir uygulama, hatta Ciddi bir Oyun ( Serious Game ). O avatarların içerisinde onları yöneten gerçek bir kişi var ve onunla sohbet ederek, anılar yaratarak, iş konuşarak vakit geçirebiliyorsun.
AgeProvocateur olarak yeni ulaşılabilir yazılım ve teknoloji ürünlerini sizlere sunmak misyonumuzdur! Aslında kısaca bize Teknoloji Prodüksiyon Şirketi de diyebilirsiniz. Tüm dijitaleşme ve dijital dönüşüm süreçlerinizde sizlerleyiz. Dilediğiniz zaman bize ulaşabilirsiniz.
Konuk Yazarımıza sorduk;
Bize film, dizi, kitap, bir de dinlemekten keyif aldığınız şarkı önerir misiniz?
Dizi: Black Mirror, La Casa De Papel, Sherlock, Upload..
Kitap: Görünmez Goril (Christopher Chabris, Daniel Simons), Kurtlarla Koşan Kadınlar (Clarissa Pinkola Estes), Cesur Yeni Dünya(Aldous Huxley), İFA ( İnsanın Fabrika Ayarları/SinanCanan)..
Şarkı: G Paradise, Silent Place/Jiggy, The Reason/Hoobastank, Susamam, …
Gülşah Akın hakkında, daha fazla bilgi almak için sosyal medya hesaplarını takip edebilirsiniz.
- Web Sayfası: www.ageprovocateur.com
- LinkedIn Sayfası: www.linkedin.com/in/gulsahakin
- Youtube Sayfası: www.youtube.com/ageprovocateur
- Twitter Sayfası: www.twitter.com/glshrdnr
- Instagram Sayfası: www.instagram.com/ageprovocateur
